Çalışan kadının, gelirini ailesi için kullanması gerekir mi; bu gelir nafaka veya miras açısından da değerlendirmeye konu olabilir mi?​

Kadının nafakası, zengin bile olsa yine de kocasına aittir. Bu çok net bir kuraldır. Kadının hesabında milyarlar olsa da, nafaka sorumluluğu kocadadır. Evin geçimini sağlamak ve kadının ihtiyaçlarını karşılamak erkeğin görevidir. Bunun karşılığında erkek de, eşinden evin hanımı olmasını isteyebilir.

Ne yazık ki günümüzde ev hanımlığı bir meslek olarak görülmemekte, işsiz güçsüzlükle eş tutulmaktadır. Oysa tarih boyunca büyük liderlerin, kahramanların arkasında sağlam bir aile eğitimi, bu eğitimin temelinde ise anneler yer almıştır. Annenin şefkatiyle büyümemiş çocuklarda merhamet eksikliği görülür. Bugün hem bizde hem Batı’da ana kucağından uzak yetişen çocuklarda bu sorun yaygındır.

Çoğu zaman haklar sadece “alacaklar” olarak görülür, ama “verilecekler” unutulur. Müslümanlık sadece almakla olmaz; vermekle, fedakârlıkla da olur. Yeni evlenen çiftler arasında bu tür “benim hakkım”, “senin görevin” tartışmaları sık görülüyor. Evin masrafı demek her gün pirzola demek değildir. Bazen zeytin peynirle geçinmek gerekir.